İzmir Arkeoloji Müzesi

İzmir Arkeoloji Müzesi Hakkında Genel Bilgiler

İzmir'deki ilk arkeoloji müzesi, 1927 yılında üç yıllık eser toplama faaliyetlerinin ardından Tepecik'teki Ayavukla (Gözlü) Kilisesi'nde halka açılmıştır. İkinci arkeoloji müzesi 1951'de Kültür Park'ta kurulmuştur. Ancak komşu antik kentlerden getirilen eserlerle birlikte eser sayılarının artması nedeniyle yeni bir müze ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Konak'taki Bahribaba Park'ta 5000 m²'lik bir alanda yeni ve modern bir müze kurulmuş ve 11 Şubat 1984'te halka açılmıştır.

Müze, sergi salonları, laboratuarlar, depolar, fotoğraf odaları, kütüphaneler ve konferans salonları ile her türlü ihtiyacı karşılamak üzere kurulmuştur. Müze binasında ve bahçede bulunan anıtların sayısı 1500'den fazladır. Müze binası üç katlı olup, sergiler bölümler halinde düzenlenmektedir.

Üst kat salonunda; Iasos, Çandarlı (Pitane), Bergama, Bayraklı (Eski İzmir) gibi antik kentlerin arkeolojik eserleri; İasos'ta bulunan tarih öncesi döneme ait pişmiş topraktan seramik buluntular; Batı Anadolu’nun Protogeometrik ve Geometrik Dönem seramikleri; Arkaik Döneme ait siyah ve kırmızı figürlü Batı Anadolu vazoları; Hellenistik Döneme ait Hydria’lar çeşitli kaplar, cam vazolar, şişeler, maskeler, heykeller, Myrina (Aliağa) Eros heykelleri bu salonda sergilenmektedir.

Bu kattaki Hazine Salonunda altın, gümüş ve değerli taş süslemeler, cam malzemeler ve Arkaik, Hellenistik, Roma ve Bizans Dönemi ve süs eşyaları, cam malzemeler, madeni paralar ve bronz Demeter heykelleri ve sikkeleri sergilenmektedir.

Müzenin giriş katı olan orta katta mermer eserler sergilenmektedir. Bu katta, antik dönemler ile Roma Dönemine ait büyük heykelleri, büstleri, portreleri ve maskeleri görmek mümkündür.

Müzede İzmir Körfezi çevresindeki antik yerleşmelerden pek çok eser bulunmakla beraber, eserler Bronz çağından Yunan ve Roma dönemine kadar uzanan geniş bir zaman dilimine tarihlenmektedirler. İçlerinde büstler, heykeller, heykelcikler, aletler ve çeşitli yemek pişirme gereçleri bulunan eserlerle, geçmişte bu bölgede yaşayan insanların hayatlarına ilişkin pek çok bilgi edinilmektedir.

Müze binası aynı zamanda İzmir Etnografya Müzesi ile aynı bahçeyi paylaşmaktadır. Binanın arka tarafında açık havada sergilenen eserleri de görmek mümkündür.