Hatay Arkeoloji Müzesi

Hatay Arkeoloji Müzesi Hakkında Genel Bilgiler

Hatay’da Arkeoloji Müzesi’nin ilk inşaatı 1934 yılında Fransız arkeolog ve eski eserler müfettişi Claude M. Prost'un tavsiyesi üzerine başlamıştır. İnşaat 1938'de tamamlanmış ve Hatay'ın Türkiye Cumhuriyeti’ne katılmasının ardından 1939'da Türkiye müzelerine katılmıştır. Hatay Arkeoloji Müzesi 1948 yılında halka açılmıştır ve 1975 yılında da bazı yenileme ve genişletme tadilatları sonrasında yeniden açılmıştır. Mayıs 2011’de ise yeni Hatay Arkeoloji Müzesi projesi yürürlüğe girmiştir. Bu müze 2018 yılı Nisan ayında ziyaretçilerine kapılarını açmıştır.

Hatay, M.Ö. 2. ve 3. Yüzyıllardan yani Helenistik ve Roma dönemine değin dayanan zengin bir mozaik koleksiyonuna sahiptir. Bu mozaikler, Daphne, Seleucia Pieria (Samandağ), Antakya ve Tarsus antik kentlerinde günyüzüne çıkarılmıştır. Mozaiklerde tasvir edilen görseller arasında en ünlü figürler; sarhoş Dionysos, Orpheus, Dansçılar, Defne'den Ayrılan Ariadne'dir. Sütun başlıkları, kurban sunağı, kült imgesi (heykeli), rölyef, fresk ve heykeller Hititler döneminden Roma dönemlerine kadar geniş bir yelpazede tarihlenmektedir ve bu eserler Amik Ovası'ndaki kazılarda bulunmuştur. Müzedeki eserler bulundukları lokasyona göre düzenlenmiştir. Hatay Arkeoloji Müzesi koleksiyonu ayrıca Antakya ve çevresindeki bölgelerden eserler içermektedir.

Hatay Arkeoloji Müzesi’nin koleksiyonu ayrıca Paleolitik Çağ'dan günümüze kadar o bölgeye ait sanatı ve kültürü yansıtan öğeler de içermektedir. Bu nesneler duvar nişlerinde sergilenmektedirler. Müzede aynı zamanda kronolojik olarak düzenlenmiş nadir bir sikke koleksiyonu sergisi de bulunmaktadır. Müzenin bahçesinde bulunan açık hava sergisinde ise Roma dönemi lahitleri, yapı taşları ve su kavanozları bulunmaktadır.

1999'da Alman arkeolog Jutta Meischner, Hatay Arkeoloji Müzesi'nden Yunan ve Roma heykellerini inceleme ve yayınlama izni almıştır. 2012'nin başlarında ise müze koleksiyonunun bir bölümünün, müze katılımını artırma çabasının bir parçası olarak, dijitalleştirildiği bilinmektedir. 

2018 yılı Nisan ayında teşhiri tamamlanarak ziyaretçisiyle buluşan "Lahitler Salonu"'nda antik çağda ölü gömme gelenekleri ve kültleri ile ilgili olan lahitler, urneler, ostotekler ve mezar stelleri yer almaktadır. Salon, ünlü "Antakya Lahdi " ile sona ermektedir. Müze Ortaçağ ve İslami Eserler Bölümüyle tamamlanmaktadır.  Açılan bölümlerde, 10 adet alan canlandırması, 86 adet heykel, 6 adet sütun ve sütun başlığı, 1340 metrekare mozaik, yazıtlar, steller, mil taşları, lahitler, 6 adet maket ve 58 adet vitrin içerisinde, binlerce metal, seramik ve cam eser sergilenmektedir.